|
Yeşil ve mavinin kucaklaştığı, birlikte
uyuyup uyandığı, rüzgârın başı dumanlı dağlarda
efsanelerin en dramatiklerinden birini hâlâ
fısıldadığı, binlerce yıldır bir çok uygarlığın
filizlenip boy attığı ve meyvelerini bıraktığı
şehirdir Bolu. Bolu'nun, tabiat, insan ve
tarihin el ele verip yoğurduğu güzelliklerini
görmek, dağların söylediği Köroğlu türkülerini
işitmek isteyenlerin şehre ulaşması hiç de zor
değil. Bolu, Ankara ve İstanbul'un neredeyse tam
ortasında bu iki merkezi birbirine bağlayan ana
yolun üstündedir.
Birçok turistik yöremizin bir mevsimi, daha
doğrusu insanların akın ettiği bir sezonu
vardır. Abant, sezon tanımı pek yapılamayan ve
ziyaretçilerine her mevsim doğal güzellikler
sunabilen, çok eski tarihlerden beri tanınmasına
karşın bu güzelliklerini koruyabilmiş bir
sığınak. Grileşen şehir yaşamına renk ve soluk
katmak istediğinizde, mevsime aldırmadan
gidebileceğiniz bir yer. Sonbaharda doğanın veda
edişini yapraklarına düşen ateş renkleriyle uğurluyor; ilkbaharda doğanın
uyanışını rengarenk çiçeklerine doluşan arılar
ve kelebeklerle karşılıyor. Yazın nilüfer
çiçekleriyle, kışın da bembeyaz karlarla
örtülüyor. Abant her mevsim bambaşka güzellikler
sunarak insanları yıllardır kendine çekmeyi
başarıyor. Bolu ili sınırları içinde yer alan
Abant Gölü, kente yaklaşık 30 km. uzaklıktadır.
Abant dağları üzerinde arazi kaymaları ile
oluşan bu set gölüne E-5 karayolundan ayrılan 20
km'lik asfalt bir yolla ulaşılır. Deniz
seviyesinden 1328 metre yüksekte yer alan göl,
1.28 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.
En derin yeri 17 metreyi bulan gölün uzunluğu
900 metre civarındadır. Çevresindeki küçük
akarsularla beslenen gölün seviyesi, yeraltı
sularının zengin olduğu Mart Nisan döneminde
25-30 cm. kadar yükselir. Bu küçük akarsulardan
en önemlisi Beşpoyraz deresidir. Abant Gölü
sularını kuzeydoğu ucundan boşaltır ve bu su
çevredeki ormanlardan gelen sularla birleşerek,
Filyos Çayı'nın kollarından biri olan Bolu
Suyu'nu oluşturur. Gölün çevresi çam, göknar
ve kayın ağaçları ile çevrilidir.
Yabani meyve ağaçları ve çiçekler, çeşitli
mantarlar ve gölün yüzeyini kaplayan nilüferler
ile oldukça zengin bir bitki örtüsüne
sahiptir.
Boluda bulunan adeta bir cennet parçası
Yedigöller milli parkı, Gölcük gölü, Gölköy
gölü, Aladağ ve Kartalkaya sizleri büyüleyip
bambaşka diyarlara götürecektir.
İLÇELER Bolu
ilinin ilçeleri; Dörtdivan, Gerede, Göynük,
Kıbrısçık, Mengen, Mudurnu, Seben ve Yeniçağa'
dır.
Dörtdivan: İlçede Yağbaşlar
Köyün'de Bizans kale kalıntıları vardır.
Yukarısayık ve Sorkun köyleri arasında bir
tepede Himmet Dede Türbesi, Kılıçlar köyünde
Kırklar Türbesi, Çalköy'de Şehriban Nine
Türbesi, Merkez Camii yanında Secamehmet Dede
Türbesi bulunmaktadır.Ayrıca Yağbaşlar Köyü
Mürseller mahallesinde Ayvadibi Şifalı Suyu
bulunur.Her yıl Temmuz ayı içinde Dörtdivan
yaylalarında Köroğlu Şenlikleri
yapılmaktadır.Çalköy, Çetikören, Karaçayır,
Kapaklı ve Kirazlı en önemli yaylalarıdır.
Gerede: Asar Kale, Keçi
Kalesi Kalıntıları, Kiliseli Han diye bilinen
tarihi tüccar hanı, Yukarı Tekke Camii, Aşağı
Tekke Camii Türbesi, Yıldırım Beyazıt Camii,
Esentepe'deki Ramazan Dede Türbeleri, gezilip
görülebilecek tarihi eserler ve yerlerdir.
Esentepe bölgesinde kışın kış sporları ve kayak
yapmak mümkündür. Ayrıca yaz aylarında çim
kayağı yapma imkanı vardır. Her yıl Temmuz ayı
içinde Esentepe'de geleneksel "Esentepe Yağlı
Güreşleri" yapılır.Şehrin kuzeyinde Esentepe,
Arkut Dağlarında yaylalar başlıca mesirelik
alanlardır. Özellikle Gerede Yaylaları yayla
turizmine çok uygundur. Gerede'nin güneyinde ise
1200 - 1500 m. yüksekliklerde bulunan
yaylalardan en önemlileri Haşat, ve Zorpan
yaylalarıdır.
Göynük: 20. yüzyıl başlarına
ait eski Türk evleri bakımından zengindir.
Göynük İlçesi, sahip olduğu 110 adet tarihi
konut, 17 cami, türbe, çeşme ve hamam olmak
üzere toplam 127 adet sivil mimarî eser
sebebiyle "Kentsel Sit Alanı" ilân edilmiştir.
Göynük'te ayrıca 1922 yılında yapılan 3 katlı
Zafer Kulesi bulunmaktadır. Çubuk Yaylası,
Arıkçayırı Yaylası, Bulanık Yaylası, Değirmenözü
Yaylası, Hacımahmut Yaylası en önemli
yaylalarıdır. Sünnet Gölü, Çubuk Gölü ve Çatak
Köyü Kaplıcası görülmesi gereken turistik
yerlerdir.
Kıbrıscık: Yaylaları ile
ünlüdür. Köroğlu Dağlarının güney yamaçlarındaki
düzlük alanlarda yer alan yaylalardan Belen,
Karaköy, Kökez, Bölücekkaya, Kardoğan ve 1825 m.
yükseklikte bulunan Devevira en önemlileridir.
Kıbrısçık- Beypazarı yolu üzerinde bulunan
Karagöl, bir hektar genişliğinde oldukça derin
bir göldür. Çevresi tamamen ormanlık olan gölde
kamp yapmak için çok güzel yerler vardır. Gölde
çok sayıda yaban ördeği olmasından dolayı
avcıların uğrak yeridir. Göl kenarında bulunan
bungalov tipi evlerde konaklama imkânı vardır.
Mengen: Mengen ormanlık bir
bölgedir ve yüksek yaylaları bulunmaktadır.
Başlıcaları; Soğucak, Akçakoca, Bürnük, Sırıklı,
Çukur Yayla, Göl Yaylası, Aktepe, Ağalar,
Küçükkuz, Civcivler, Mamatlar, Elemen ve Afşar
Yaylalarıdır. Ödek, Kemal Savaş, Şirinyazı ve
Hızarderesi Göletleri önemli mesire yerleridir.
Mengen'in en büyük özelliği; çok ünlü aşçılar
yetiştirmesidir. Her yıl Eylül ayının ilk
haftasında geleneksel "Mengen Aşçılar ve Turizm
Festivali" düzenlenmektedir.
Mudurnu: İl merkezine 52 km
uzaklıktaki Mudurnu İlçesi eski Türk evleri
bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. İlçede
bulunan 165 adet ev ve 8 Cami, çeşme ve hamam
olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek
yapı nedeniyle "Kentsel Sit Alanı" ilan
edilmiştir. Türk sivil mimarisinin en güzel
örneklerinden biri ise "Armutçular Konağı" dır.
İlçe sınırlarındaki Sülük Gölü, Karamurat Gölü,
Ümran Tepesi ve yaylalar halkın dinlenme
yerleridir.
Mudurnu'ya 5 km. mesafede bulunan Babas
Kaplıcası'nın metabolizma hastalıkları ve hafif
diabetliler üzerinde olumlu etkileri vardır.
Konaklama tesisi bulunmaktadır. Mudurnu'nun 30
km. kuzeybatısında yeralan Sarot Kaplıcası
Taşkesti - Ilıca Köyü hudutları içerisindedir.
Bolu ili dahilinde bulunan bütün maden
sularından ayrı bir özellik taşıyan kaynak,
sıcak ve sülfatlıdır.
Seben: İl merkezine 52 km
uzaklıktaki Seben İlçesi Kiraz Dağı çevresinde
toplanmış, ortalama 1400 m. yükseklikteki
yaylalarla çevrilidir. Bu yaylaların en
önemlileri Gerenözü ve Kızık yaylalarıdır. Kızık
Yaylasının evleri, değişik mimarisiyle dikkati
çeker. Bu evler hiç çivi kullanmadan, çam
ağaçlarından çatkılı, kenetleme ve birbirine
geçme şeklinde yapılmıştır. Yerden yüksekçe
yapılmış merdivenler, geniş ocakları ve kendine
özgü eşyaları ile bu evler değişik özellikler
taşırlar.
Seben İlçesinin 14 km. güneyinde, Kesenözü
Köyünde bulunan Bağlum Kaplıcaları mide, safra
kesesi, solunum ve dolaşım bozukluklarında
olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
Yeniçağa: İl merkezine 37 km
uzaklıktaki Yeniçağa İlçesi Ankara-İstanbul
karayolu üzerindedir. İlçenin hemen kıyısında
uzanan Yeniçağa Gölü kıyı boyunca uzanan
ağaçları ile güzel bir mesire yeridir. Gölde
tatlı su balıklarından karabalık avlanabilir.
|